WhatsApp, Türkiye’de yeni yayınladığı gizlilik sözleşmesiyle tepki çekerken kullanıcılar sözleşmenin hangi şartlardan oluştuğunu merak ediyor.
1. WhatsApp kullanıcılarının hangi bilgilerini paylaşacak?
WhatsApp yeni sözleşmeyle kullanıcılarının ulaşabildiği bütün özel bilgilerini kaydedecek ve diğer şirketleriyle paylaşacak. Bunların arasında hesap bilgileri, telefon numarası, mesajlar, bağlantılar, kullanım bilgileri, IP adresi, konum bilgileri, WhatsApp’la yapılan görüşmeler, Whatsapp’la yapılan ödeme işlemlerinin bilgileri, cihaz/telefon bilgileri, işletim sistemi, tarayıcı, servis sağlayıcı bilgileri vs var. Bunlara çerezler aracılığıyla toplanacak veriler de dahil. Ayrıca WhatsApp, üçüncü tarafların (telefon rehberindeki bir kişi ya da hizmet aldığınız başka bir şirket gibi) kullanıcı hakkında sağlayacağı veriler için de kullanım ve paylaşım onayı istiyor. WhatsApp’ın Facebook ve Instagram gibi sosyal medya uygulamalarına göre daha çok kişisel/özel mesajlaşmalar ve dosya paylaşımları için kullanıldığını belirtmek gerekiyor.
2. Niçin kullanıcılarını “ya kabul et, ya terket” diyerek kabule zorluyor?
WhatsApp “zorlamaya” dayalı bir karar alırken kullanıcılarının nasıl davranacaklarına ilişkin muhtemelen bazı öngörülerde bulunuyor:
1. Pek çok kişi zaten sözleşmeyi okumadan onaylayacaktır.
2. Okusalar da mecburen kabul edeceklerdir. Çünkü kullanıcılar pek çok gruba üyeler, bugüne kadar yaptıkları pek çok yazışma/paylaşım var. Bir bakıma ilişki ve iletişim hafızaları WhatsApp’ta kayıtlı. Hatta bazı resmi işlerini bile WhatsApp grupları aracılığıyla yürütüyorlar. O yüzden mecburen kullanmaya devam edecekler.
3. Bazı kullanıcılar diğer seçenekleri işlevsel bulmayacak, alışkanlıklarından vazgeçmeyeceklerdir. Örneğin, “Bırakıp nereye gideceğim? Telegram‘a geçsem orada da Ruslar takip edecek, takipten kaçış yok; alıştığım bir uygulama, iyisi mi burada kalayım” diye düşünüp kalacaklardır. Gerçekten de insanların alışkanlıklarından vazgeçmesi hayli zordur.
4. Kullanıcılar zaten bilinen bir şeye onay vermekte zorlanmayacaklardır. Nitekim Facebook’un Cambridge Analytica skandalından sonra sabıkalı bir şirket olduğunu herkes biliyor ama kullanmaya devam ediyor. Yani pek çok kişinin “Adamlar zaten takip ediyordu, bunu resmileştirmiş oluyor, değişen ne ki? Alt tarafı girdiğim sitelerde bana ‘reklam’ gösterecekler” diye düşünüp WhatsApp’ta kalacaklardır. Bu düşünce, 2. ve 4. maddelerdeki düşünceye de eşlik edecek, “meşrulaştırıcısı” olacaktır büyük oranda.
5. Bazılarının da -ki bunların çok az bir grup olacağını düşünüyor olmalı WhatsApp- kabul etmeyip WhatsApp’ı bırakacaklardır.
1, 2, 3 ve 5. maddeler için söylenecek çok şey yok. Ama dördüncü maddedeki düşünme tarzının önemli olduğunu söylemek gerekir. Biraz sonra bu maddeye geri döneceğim.
3. Niçin kullanıcılarından onay almak istiyor?
Daha önce Facebook’a Cambridge Analytica skandalından sonra dava açılmış, şirketin kurucusu Mark Zuckerberg Amerikan Kongresi’nde ifade vermişti. Geçtiğimiz Aralık ayında ise ABD‘de Facebook’a (Facebook şirketinin bünyesinde WhatsApp ve Instagram gibi başka büyük şirketler de var) hayli büyük bir dava açıldı. Şirket, dijital pazardaki hakimiyetini kötüye kullanmakla itham edildi. Texas Savcısı ise, WhatsApp mesajlarının Google’la paylaşılması için iki şirket arasında gizli bir anlaşma olduğunu öne sürdü. Google’ın uzun zamandır WhatsApp mesajlarını takip ettiği medyada gündeme geldi. Halbuki WhatsApp mesajlarının “uçtan uca şifreleme” ile korunduğu belirtiliyordu.
Özetle Facebook’un uzun zamandan beri “veri politikası” ile başı dertte. Kullanıcılarının onayını alarak aslında bugüne kadar yapmış olduğu şeye bir yasallık kazandırmış olacak. Zaten yaptığı şeyi “yasal” olarak yapmaya devam edecek.
Ama şu sebebi de göz ardı etmemek gerekir: Bu aslında küresel ölçekte bir deney aynı zamanda. WhatsApp’ın 2 milyarı aşkın kullanıcısı olduğu belirtiliyor. İnsanların ne kadarının kendi mahrem bilgilerinin kullanılmasına rıza gösterip göstermeyecekleri önemli bir konu. Şu iki şey arasında fark var: Sizin hakkınızda gizlice veri toplanması/paylaşılması ve sizin bunu biliyor olmanız ayrı bir konu, sizin toplanan/paylaşılan bu verilere onay vermeniz ayrı bir konu. Her ikisinin de sadece hukuki açıdan değil aynı zamanda psiko-sosyal açıdan da sonuçları farklı. Ayrıca WhatsApp bütün kullanıcılarına aynı şekilde davranmıyor. Örneğin “Avrupa Bölgesi’ne” orada Genel Veri Koruma Yönetmeliği olduğu için aynı sözleşmeyi dayatamıyor.